28 Şubat 2013 Perşembe

Dünyanın Başlangıcı



       İspanya Savaşı biteli daha birkaç yıl olmuştu; cumhuriyetin yıkıntıları
üstünde Haç ve Kılıç'ın egemenliği sürüyordu. Yenilmişlerden biri, hapisten yeni çıkmış bir anarşist işçi, iş aramaktaydı. Çalmadık kapı bırakmıyordu, ama boşuna. Hiç kimse bir Kızıl'a iş vermiyordu. Herkes ters ters bakıp omuz silkerek işçiye sırt çeviriyordu. Ona fırsat tanımaya, kulak asmaya yanaşan kimse yoktu. Elinde kalan tek dostu, şaraptı. Adamcağız, geceleyin boş tabakların karşısında pazar ayinini hiç kaçırmayan sofu karısının sitemlerine sessizce katlanırken küçük oğluda karşısına geçip Kutsal Kitap'tan bölümler okuyordu.

Bu öyküyü bana yıllar sonra, bahsız işçinin oğlu Josep Verdura anlattı. Sürgün olarak geldiğim Barselona'da anlattı bunları bana. Çocukluğunda babasını sonsuza dek kurtarmayı deli gibi istemiş, ama herzaman "Tanrıtanımaz" ve inatçı olan baba burnunun dikine gidermiş.

"Ama babacığım" dermiş Josep ağlayarak, "Tanrı yoksa dünyayı kim yarattı?"

Babası, bir sır verecekmiş gibi başını eğerek, "Dangalak" dermiş ona, "biz yarattık dünyayı, biz tuğla işçileri."

Eduardo Galeano
Kucaklaşmanın Kitabı

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder